ABD'nin OLTAYA TAKTIĞI YEM ; TÜRBAN

TÜRBAN OLTANIN UCUNDAKİ YEMDİR!
Kurtuluş Savaşıyla kazandığımız Cumhuriyetimizi Amerika, Haçlı İrtica aracılığıyla ele geçirmiştir. Böylelikle 1940'larda başlayan Türkiye'nin "Küçük Amerika" yapılması süreci tamamlanmış oluyor.

Bunun adına da "2. Cumhuriyet" hatta "HAÇLI CUMHURİYET" diyebiliriz. AKP hazırlamaya koyulduğu anayasa ile birlikte HAÇLI CUMHURİYETİ açıkça ilan edecektir. Böylelikle Kemalist Devrimin yıkımı tamamlanacaktır.

Bunun dışında başka bir denklem yoktur.

Elbet ki kuvvetlerimiz bozguna uğramış, ordumuz dağıtılmış değildir.

Amerikan emperyalizmine ve onun uşağı AKP'ye karşı koyacak kuvvetlerin toparlanıp (toparlayıp), belirli bir siyasi hedefte birleşmesi ve acil olarak milletimizi seferber edecek geniş bir cephe örgütlemeliyiz.

Bunun için Amerikayı ve AKP'yi doğru okumalıyız.

1. Karşımızdaki güç Cumhurbaşkanlığı'na kadar örgütlenmiştir, arkasında Amerika ve Avrupa vardır. Bu güce karşı en geniş güçleri birleştirmeliyiz, milletimizi ve gençliği toptan kazanacak siyasetler üretmeliyiz. Ayrıca bugün Asya'da Amerika'ya ve Avrupa'ya karşı olan tüm ülkeler müttefikimizdir. Sadece açıkça şunu ilan edelim "Amerika müttefikimiz değildir"

2. Avrupa Birliği uygarlık yolu değildir. AB'de yıkım ve bozgun vardır. Başta Mecliste bulunan partiler olmak üzere, tüm partiler AB yasalarının altına imza atmayacaklarını, parti programlarında AB'yi savunmayacaklarını açıkça ilan etmelidirler.

Yukarıda belirttiğimiz bu iki madde milletimizin bütün imkânlarını seferber etmeye yetecektir.
Amerika'nın ve AKP'nin tuzakları; İkinci Cumhuriyetin, HAÇLI Cumhuriyetinin Anayasasını hazırlayanlar uyanık davranmaktadırlar.

Bunun için anayasa tartışmalarında cephenin yarılmaması için gençlik içinde bazı hususlara dikkat etmeliyiz; Anayasa Amerika tarafından yazdırılmaktadır. Anayasayı hazırlayan güç Amerika ve kendi çıkarlarına hizmet edecek bir anayasa yazdırmaktadır. Büyük Ortadoğu Projesinin Eşbaşkanı olduğunu açıkça belirten Tayyip Erdoğan'ın bu proje kapsamındaki görevlerinden biridir bu anayasa. Bu böyle ele alınmalıdır.

"ABD'nin OLTAYA TAKTIĞI YEM ; TÜRBAN"

Amerika anayasa tartışmalarını "TÜRBAN'a" kilitlemek istiyor. Hazırlanan Anayasa parçalanmanın, Atatürk Devriminden öç almanın, yıkımın anayasasıdır. Türban oltanın ucundaki yemdir. Cumhuriyet mitinglerinde ve 22 Temmuz seçimlerinde Amerika'nın bu tuzağına düşülmüştür, şimdi ders çıkarma zamanıdır.

Parola; Ne Amerika Ne Avrupa Tam Bağımsız, Uygar Türkiye!

Ülkemiz bu tehditlere ancak Büyük Önder Atatürk'ün yaptığı gibi cevap verecektir. Bunun dışındaki tüm ihtimaller, geçmişte olduğu gibi bugünde iflas etmiştir. Parlamento içindeki tüm haklar sonuna kadar kullanılacaktır fakat çözüm milletin bağrındadır.
Gençlik olarak buna inanmaktayız!

AKP'nin Meclisteki gücüne bakarak matematik hesabı yapan diğer partiler biran önce kendilerine gelmeliler, çünkü bu hesaplarıyla AKP'nin yıkılmazlığını ilan etmektedirler. Bu hesabı yaptıkları süre boyunca AKP ile beraber tarihin çöplüğünde yerlerini alacaklardır.

Çünkü AKP yıkılacaktır!

ŞİMDİ SORUYORUM; GENÇLER OLARAK ABD'nin TUZAĞINA DÜŞEKCEK MİYİZ?

Bu ülkenin vatanseverleri, Atatürkçüleri, milletini seven ve canı pahasına bağımsızlığı savunan biz gençler: Anayasa tartışmalarını Bağımsızlık ve Cumhuriyetin savunulması temelinden ayırıp Laik - Anti-laik tartışmasına dönüştürüp ABD'nin ve AKP'nin tuzağına düşecek miyiz? Emperyalistler ve uşakları bizleri kendi minderlerine çekip orada dövüşmemizi istiyorlar.

Açıkça ilan ediyoruz; biz ülkemizin VATANSEVER GENÇLERİ olarak bu oyuna gelmeyeceğiz! Türkiye'nin aydınları, vatanseverleri, yiğit insanlarımız için ise apoletlerini sökme zamanıdır. Türkiye'nin tam bağımsızlığı ve geleceğimiz için bir olma zamanıdır!

Üniversitelerde, liselerde yani toplam olarak GENÇLİK içerisinde bu tartışmaları doğru zeminde yapmalı ve her yerde fikrimizi açıkça söylemeliyiz bize düşen görev budur. Meselemiz başını bağlayan insanlar değildir, çünkü onlarda bir siyasetin ürünüdür ve o siyasetin merkezi Washington'dur, Brüksel'dir!

Bu konuda Gençliğin tavrı nettir!